Koronaya dair bilgiler
13:23 · 17 Haziran 2022

Maskeli günlük yaşam: Başkalarını ve kendimizi korumak için FFP2 maskesi kullanalım

Vaka sayıları arttığında, gündelik maskeler çoğunlukla yetersiz hale geliyor. Kamusal alanda FFP2 maskeleri ve tıbbi koruma özelliğine sahip diğer maskelerin kullanılması bugün artık zorunlu hale geldi. Bu konuda bilinmesi gerekenleri burada bulabilirsiniz.

FFP2 maskeleri hepimizi korur.

Korona pandemisinin başlamasıyla birlikte maske, günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Robert Koch Enstitüsü’nün verilerine göre, koronavirüsün başlıca bulaşma yolu damlacık enfeksiyonlarının yanı sıra, aerosoller vasıtasıyla enfeksiyondur. Bunun anlamı şudur: Enfekte olan kişiler, öksürdüklerinde veya hapşırdıklarında, çevrelerine içerisinde virüs parçacıkları taşıyan çok küçük damlacıklar saçar. Koronavirüs enfeksiyonu kapmış bir insan maske taşıyorsa, bu damlacıkların yayılmasını kısmen engelleyebilir ve buna bağlı olarak, damlacıklar korumanın olmadığı durumla karşılaştırıldığında daha az yayılır. Nispeten daha büyük parçacıklar, görece olarak hızlı bir şekilde yere düşer ve artan mesafe ile birlikte enfeksiyon riski de azalır. Bu nedenle damlacık enfeksiyonundan kaçınmak için 1,5 metrelik asgari mesafe korunmalıdır.

Maskeler virüslerin daha az yayılmasına katkıda bulunur

Fısıldadığımızda ve konuştuğumuzda, özellikle de yüksek sesle konuştuğumuzda, bağırdığımızda ve şarkı söylediğimizde çevreye, adına aerosol denilen küçük damlacıklar saçarız. Aerosoller, diğer damlacıklar kadar hızlı bir şekilde yere düşmez ve büyüklüklerine bağlı olarak saatlerce havada asılı kalıp çevreye yayılabilir. Dolayısıyla enfeksiyon riskinden, sadece yakınımızda bulunan bir kişinin üzerimize doğru öksürdüğü veya hapşırdığı durumlarda söz edilemez. Bu yüzden havalandırma yoluyla kapalı mekanlardaki havanın dolaşımının sağlanması önemlidir.

Pandeminin ilk dönemlerinde bezden yapılmış maskeler kullanılıyordu. Ancak bugün mağazalarda, otobüslerde ve trenlerde, yanı sıra işyerlerinde ağırlıklı olarak, tıp alanından tanıdığımız cerrahi maske ile parçacıkları filtreleyen maskelerin (örneğin FFP2 maskesi) kullanıldığını görüyoruz. Cerrahi maskeler, ayrıca FFP2, FFP3 ve KN95/N95 maskeleri, günlük maskelere oranla daha güçlü bir koruyucu etkiye sahip ve bu maskeler bugüne dek ağırlıklı olarak tıbbi ve bakım alanında çalışan personel ile riskli hastalara öncelik tanınarak kullanılıyordu. Özellikle FFP2, FFP3 ve KN95/N95 maskelerini yüzümüze iyice yerleştirilerek taşıdığımızda, damlacık enfeksiyonunun yanı sıra aerosollere karşı da oldukça iyi bir koruma sağlıyor.

Cerrahi maskelerle FFP2, FFP3 ve KN95/N95 maskeleri bugün artık günlük yaşamda da kullanılıyor ve bu maskelerin takılması birçok yerde zorunlu hale geldi. Özellikle asgari mesafe kuralına uymanın mümkün olmadığı durumlarda ve kalabalıkların uzun süre bir arada bulunduğu ortamlarda, cerrahi maskelerle FFP2, FFP3 ve KN95/N95 standardına sahip maskeler, enfeksiyona karşı günlük maskelerin sunamadığı derecede yüksek koruma sağlıyor. Bu maskeler kullanılma tarzları, taşınmaları ve amaçlarına göre günlük maskelerden farklılıklar gösteriyor.

FFP2 maskesinin özellikleri nelerdir ve bunları nasıl tanıyabilirim?

FFP maskeleri, bu maskeleri taşıyanlar için parçacıklara, damlacıklara ve aerosollere karşı koruma sağlar. FFP, İngilizce “Filtering Face Piece” terimindeki kelimelerin baş harflerinden oluşur ve “parçacık filtreleyen yarı maske” şeklinde tercüme edilebilir. FFP2 maskeleri ilk başta, el zanaatkarlığı alanında çalışanlar için profesyonel koruma sağlayan maskeler olarak tasarlanmıştı ve aynı zamanda toza karşı koruyucu maske olarak tanınıyordu. Çoğunlukla beyaz renktedir, bombelidir veya katlanabilir. Ayrıca nefes verme valfli olanları da vardır. Çeşitli FFP maske türlerini birbirinden ayıran ve CE işareti verilmesinde etkili olan özelliklerin başında, sahip oldukları filtreleme özelliği gelir.

Maske aerosollere karşı korur mu?

Bütün FFP maskeleri denetimden geçer ve testlerde çeşitli oranlarda aerosol filtrelemeleri gerekir. FFP1 maskelerinin, bu testlerde aerosollerin yüzde 80’ini filtrelemesi gerekir. FFP2 maskeleri %94’ünü, FFP3 üç maskeleri ise %99’unu filtreleme özelliğine sahip olmak zorundadır. Bu testlerde, Avrupa’da geçerli EN 149:2001+A1:2009 No’lu standartların tutturulması gerekir. Böylece piyasadaki FFP maskelerinin asgari teknik normları taşımasını güvence altına aldığı ve aerosollere karşı koruma sağladığını belgelenmiş olur. CE işareti ise, FFP maskelerinin gerekli bir testten başarıyla geçtiğini gösterir ve direkt maskenin üzerine basılır.

Bir maskenin filtreleme performansının sağladığı koruyucu etkiye ulaşabilmek için, maskenin kenarlarının hava kaçırmayacak şekilde yüze iyice yerleştirilmesi gerekir.

Maske bize, yüzümüze dokunmamamız gerektiğini hatırlatır

Koronavirüsün diğer muhtemel bulaşma yolu, yüzeylere sürünme fonksiyonudur. Virüs örneğin, enfekte olan bir kişi tarafından bir kapı koluna sürülerek, buradan henüz enfekte olmamış bir başka kişinin eline geçebilir. Bu kişi de farkında olmadan elini ağzına veya burnuna sürdüğünde, virüsü tükürük bezleri vasıtasıyla vücuduna geçirebilir. Buna benzer durumlarda da maske taşımak, taşıyıcısına elini yüzüne sürmemesi gerektiğini hatırlatarak enfeksiyon olasılığını azaltabilir.

Nefes verme valfi koronaya karşı korunma konusunda yarar sağlar mı?

FFP2 maskeleri, günlük maskelerden farklı olarak karşımızdakinin yanı sıra kendimizi de korumamıza hizmet eder. Ancak nefes verme valfi olan maskeler, valfsiz maskeyle kıyaslandığında kaşımızdakiler açısından daha düşük koruma sağlar. Zira, nefesle birlikte dışarı atılan aerosoller maskenin filtresi tarafından süzülmez, valf tarafından sadece sınırlı düzeyde yavaşlatılır ve türbülansa uğrayarak havaya karışır. Bu şekilde kişinin kendisini enfeksiyona karşı koruması sağlanmış olsa da çevremizdekiler için koruma sağlanmaz ve bu kişiler, valfli maskeyi taşıyan kişinin yaydığı aerosollere maruz kalır.

FFP2 maskesinin doğru kullanımı


FFP2 maskeleri geçmişte özellikle belirli meslek grupları tarafından kullanıldığı için, Robert Koch Enstitüsü ve İlaç ve Tıbbi Ürünler Federal Enstitüsü (Bundesinstitut für Arzneimittel und Medizinprodukte - BfArM), bu konuda tecrübeli olmayanların maskeyi doğru kullanması ve hava geçirmeyecek şekilde yüze yerleştirmesi konularında uyulması gereken noktalara dikkat çekiyor. FFP2 maskelerinin filtreleme özelliğinden yararlanabilmek için, yüze tam oturtulması önem taşıyor. Aşağıdaki bilgiler, maskenin doğru kullanılmasını sağlayacaktır:

  • Maskenin ağzı, burnu ve yanakları kaplaması gerekir. Maskenin kenarları, hava geçirmeyecek şekilde yüze iyice yerleştirilmelidir. FFP2 maskesini ilk kez taktığınızda, yeterince havanın geçişine izin vermesine ve normal nefes alıp vermenizi çok fazla engellememesine dikkat edin.
  • Sakallı kişiler, sakalın FFP2 maskesinin yüzü iyice kaplayacak şekilde takılmasını engelleyeceğinin bilincinde olmalı. Bu nedenle bu maskelerin sakallı kişilerde aerosollere karşı koruyucu etkisi daha düşüktür.
  • Maskeyi taktığınız süre boyunca ellemekten kaçının (aynı durum günlük maskeler ile diğer maske türleri için de geçerlidir).
  • Islanan bir maske kullanıldıktan sonra çıkarılarak değiştirilmelidir. Maskeyi çıkarırken mümkünse sadece maskenin bantlarından tutmaya dikkat edin.
  • Maskeyi çıkardıktan sonra ellerinizi iyice yıkayın.
  • AHA kurallarına uymayı aklınızdan çıkarmayın. AHA ve havalandırma kuralları hala geçerli: FFP2 maskesini veya diğer tıbbi maskeleri kullanırken de diğer insanlarla aramızda 1,5 metrelik asgari mesafeyi korumamız, bunun dışında usulüne uygun bir şekilde hapşırmak ve öksürmek gibi (örneğin bir kağıt mendil kullanarak) hijyen kurallarına uymamız ve elimizi iyice yıkamamız, yanı sıra iç mekanları düzenli olarak havalandırmamız gerekir.
  • Lütfen FFP2 maskenizi düzenli olarak değiştiriniz. Maskenin kullanıldığı toplam süre yaklaşık sekiz saatler sınırlı tutulmalıdır.
  • Maskeler, insanlar arasında karşılıklı olarak değiştirilmemeli, tersine devamlı aynı kişi tarafından taşınmalıdır.

FFP2 maskelerini tekrar kullanabilir miyim?


FFP2 maskeleri, iş güvenliğinin dikkate alınması gereken profesyonel alanlarda, tek kullanımlık malzeme olarak değerlendirilir. Bunun nedeni, (sağlık alanı veya el zanaatkarlığı gibi) kimi alanlardaki eğitimli personelin, genellikle daha yüksek bir enfeksiyon riskine maruz kalmasıdır. Günlük yaşamda ise çoğunlukla daha düşük bir enfeksiyon yüküyle karşı karşıya kalırız. Birçok insan bu nedenle tercihini, özel yaşamında FFP2 maskelerini bir defa kullandıktan sonra atmamak, tersine yeniden kullanmak yönünde kullanıyor. BfArM, Münster Meslek Yüksekokulu’nun bu konuda ortaya çıkardığı araştırma sonuçlarına dayanarak, tercihlerini FFP2 maskesini özel yaşamlarında yeniden kullanmaktan yana yapan kişilerin, belirli kurallara uydukları sürece bu kararlarını düşük bir riskle uygulayabileceğine işaret ediyor. Eğer FFP2 maskenizi bir defadan fazla kullanmak istiyorsanız, kuruması için asabilirsiniz (lütfen bu arada kamusal alana çıktığınızda bir başka maske kullanın). Bir maske üzerinde biriken bulaşıcı koronavirüsler yedi gün geçtikten sonra makul derecede azalıyor ve dolayısıyla bu sürenin ardından yeniden kullanılabiliyor. Bugün sahip olduğumuz bilgilere göre, bu süreçte maskenin filtreleme özelliği zayıflamıyor.